''İyi günlerimizi artıracağımıza inancım tam''

Küresel ekonomiyi taşıyan ülkeler de dahil olmak üzere dünya genelinin, büyüyen enflasyon riskini dizginlemek amacıyla, daha az bir büyümeyi kabul ettiği bir yılı geride bırakıyoruz. Tüm dünyada 2023 yılının kilit kelimelerini; enflasyon, faiz artırımları, jeopolitik gerilimler ve iklim krizinin etkileri oluşturdu. 2023'te son yılların en yüksek global enflasyonu ile karşılaşmamız sonucu, birçok ülkede 40 yılın en hızlı faiz artışlarına şahitlik ettik.

2023 yılında, bütün dünyaya paralel olarak ülkemizin ana gündeminde de enflasyon ve faiz
artışları vardı. Bu yönde, ekonomik programımızın ana hedefi, enflasyonda kalıcı düşüşü
sağlamak olarak ortaya konuldu. Enflasyonu düşürmeden, ülkemizde sürdürülebilir yüksek
büyüme ve kalıcı refahın sağlanamayacağını düşünüyoruz.
Bu zorlu dönemde rağmen, iyimser olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ülkemiz
ekonomisinde uygulanan politikaların istikrar kazanması halinde, dirençli ve güçlü bir
ekonomik yapıya ulaşacağımızı inanıyorum.
17.002 TL olarak belirlenen 2024 yılı asgari ücretinin de milletimiz için hayırlı olmasını
diliyorum. İşletmelerimizin maliyetlerini bir nebze aşağı çeken asgari ücret desteği 500
TL’den 700 TL’ye çıkarıldı. Asgari ücretin belirlenmesi kadar, asgari ücrete etki eden konuların
da çözüme kavuşması gerekiyor.
Gelir vergisi dilimlerinin günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi ve asgari ücret
desteğinin arttırılmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Zira, bu zor ekonomik şartlarda
ücretlilerin maaşlarına yapılan iyileştirmeler, vergi dilimlerinin enflasyon oranında
güncellenmemesi nedeniyle yılın ilk yarısında erimeye başlıyor.
Asgari ücreti güncellerken gelir vergisi dilimlerinin de yukarı çekilmesi yanı sıra yeni vergi
dilimleri ve oranlarının da uygulamaya koyulmasıyla yapılan zammın ücretlileri birkaç ay daha
rahatlatacağını ve vergide adaletin etkin bir biçimde sağlanacağını öngörüyoruz.
Sonuç olarak, asgari ücret artışı karşısında alım gücünün korunabilmesi için enflasyonla
mücadelenin kesintisiz devam etmesi ve reel sektörümüzün desteklenmesinin önemli olduğu
kanaatindeyim.
Kentimiz ve Odamız açısından 2023; kardeş Oda, Borsa ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızla ortak
akıl ve sinerjiyle projeler ürettiğimiz, bu projeleri uyumlu bir koordinasyonla yürüttüğümüz,
meclis ve komite üyelerimizin üst düzey katkılarıyla ilerlediğimiz ve birlikte aktif çalıştığımız
bir yıl oldu.
Meslek Komitelerimiz ve farklı komitelerimizin katılımıyla kurduğumuz Çalışma
Komitelerimizin fikir ve önerileriyle kentimiz ekonomisine yeni değerler kattık. Bunların
başında yeni fuarlarımız geliyor. Temiz Enerji Çalışma Komitemizin önerdiği WEnergy Temiz

Teknolojileri Fuarı, Çevre Komitemizin isteğiyle Çevre ve Geri Dönüşüm Teknolojileri WeCycle
Fuarı, 20. Kozmetik ve 21. Kişisel Bakım, Kuaför, Güzellik Salonları ve Kuru Temizleme Meslek
Komitelerimizin önerdiği Start Beauty İzmir Estetik, Kozmetik, Güzellik Fuarı ve 32.
Gözlükçüler Komitemizin talebiyle Optik World Optik, Gözlük, Oftalmoloji ve Teknolojileri
Fuarlarını şehrimize kazandırdık.
Öte yandan geçtiğimiz yıllarda başlattığımız Kemalpaşa Lojistik Merkezi, Dikili ve Kınık
Tarımsal OSB’ler ve Torbalı Karma ve Mobilya OSB projelerimizin yatırım süreci de hızla
devam ediyor. 2024 yılında İzmir ekonomisinin dünya ölçeğindeki konumunun güçlenmesi,
dünya ihracatından ve yatırımlardan aldığı payın arttırılmasına yönelik çalışmalarımızın yanı
sıra sektörlerimizin gelişimi için çok sayıda yeni projemizi de hayata geçirmeyi planlıyoruz.
2024 yılında yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve dışsal risklerin işletme hesaplarını
etkilemesini öngörerek planlamalarımızı yapmalıyız. Yanı sıra bu yeni dönemin, birikim
yapmak için gerekli koşulları oluşturduğunu görüyoruz.
İzmir’in ekonomik gelişimini analiz etmek amacıyla; Türkiye İstatistik Kurumu’nun, kentimiz
ekonomisinin gelişimini ortaya koyan ve diğer illerle kıyaslayan İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi
Hasıla verilerini yakından takip ediyoruz. 2020 yılı itibariyle İzmir’imiz; 307 milyar TL ile
Türkiye ekonomisinden %6,1 pay alırken, 2022 yılı itibariyle 972 milyar TL ile payını % 6,5
olarak arttırdığını görüyoruz. Son yıllarda kentimizin ülkemiz ekonomisinden aldığı payı
arttırmasını memnuniyetle karşılıyoruz.
Son üç yılda kentimizde pozitif bir geri dönüş olduğunu, bu geri dönüşün kalıcı olup
olmadığını anlayabilmek için 2022 yılı Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) rakamlarının test
niteliği taşıyacağını belirtmiştik. Bu testi başarıyla geçtiğimizi görüyoruz.
Bugünden sonra İzmir ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini ve ülkemiz ekonomisinden
daha fazla pay almasını sağlamanın bizler için önemli bir gösterge niteliğinde olacağı
kanaatindeyiz.
Kentimizin yine aynı sonuçlara göre İstanbul’dan sonra sanayi ve imalat sanayi alanında
ülkemiz ekonomisine en büyük katkıyı yapan il olduğunu görüyoruz.
2021 yılından 2022 yılına finans ve sigorta faaliyetlerinin %19,5, bilgi ve iletişim sektörünün
%17, hizmetler sektörünün ise %11,5 büyümesi de dikkati çekiyor. Özellikle büyüme
kaydedilen ülkemiz ekonomisini sırtladığımız sektörlerdeki çalışmalarımızı detaylandırarak bu
alanları nasıl geliştirebileceğimizi değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Oda olarak kentimizin dijitalleşmesi ve teknoloji alanında ilerlemesi için projeler geliştirmeye
öncelik verdiğimiz bilgi ve iletişim sektörü, son dört yıl içerisinde % 10’un üzerinde büyümeye
devam etti. Bu durum, İzmir’in bilgi ve iletişim alanında güçlenmesi adına önem taşıyor.
Ancak hala almamız gereken çok yol olduğunun da farkındayız.
İzmir’in dış ticaret verilerine baktığımızda, kentimizin Ocak-Ekim 2023 itibariyle 3,4 milyar
dolar dış ticaret fazlası verdiğini görüyoruz. Yine aynı dönemde 14,2 milyar dolar ihracatımız
var. Zor jeopolitik koşullara rağmen geçen yıla göre ihracatını artırmaya devam eden Zeytin
ve Zeytinyağı, Tekstil ve Hammaddeleri, Gemi, Yat ve Hizmetleri, Makine ve Aksamları ve

Kuru Meyve ve Mamulleri başta olmak üzere güçlü ihracat sektörlerimizi daha fazla
desteklememiz gerektiğini düşünüyorum.
Bu anlamda, zorluklarla birlikte yılmadan çalışmaya devam ettiğimiz ve geleceğe ilişkin
umutlarımızı koruduğumuz bir yılı geride bırakıyoruz. Birlikte paylaştığımız sıkıntılarımız olsa
dahi azimli çalışmalarımız sonucunda elde ettiğimiz başarılarla yüzümüzün güldüğü günler de
yaşadık. 2024 yılında hep birlikte, dayanışma halinde gayret ederek iyi günlerimizi
artıracağımıza inancım tam.

ticaret mahmut özgener izmir ekonomi faiz asgari ücret ücret